Bloglarım
Adamkayalar
Adamkayalar Mersin’in Erdemli ilçesinde şeytan mahallesinde yer alıyor. M.Ö. 3. yüzyıl ile M.S. 3. yüzyıl arasında yapıldığı tahmin edilen Adam Kayalar ismini üzerinde bulunan insan kabartmalarından alıyor. Gizemin hala koruyor olması sebebiyle dikkat çeken Adamkayalar, 9 niş içerisinde 4 kadın, 11 erkek, 2 çocuk, dağ keçisi ve Roma kartalı gibi figürleri barındırıyor. Dik bir yamaçta yer alan Adamkayalar’ı daha konforlu şekilde gezmek istiyorsanız ayakkabılarınızın uygun olduğundan emin olmanız gerekiyor. Kız Kalesi’ne oldukça yakın konumda bulunan Adamkayalar, her iki bölgenin de aynı gün içerisinde ziyaret edilebilmesini mümkün hale getiriyor.
Devamını Oku
Alahan Manastırı
Mersin’in Mut ilçesinde yer alan manastırı, Torosların yamacında bulunuyor. Göksu’ya karşı konumlanmış lokasyonu ile M.S. 4 ve 6. yüzyıllar arasında Hristiyanlar tarafından yoğun olarak kullanıldığı tahmin ediliyor. Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde bahsetmesi ile dikkat çeken ve ustasının elinden yeni çıkmış gibi duruyor ifadesi ile tanınan Alahan Manastırı, bu döneme denk gelebilmiş ve en başarılı şekilde muhafaza edilmiş dini yapılardan biri. Karaman ilinden de ulaşımın mümkün olduğu manastırın günümüzdeki haline gelene dek çeşitli restorasyon çalışmalarına uğradığı biliniyor. Manastır içerisinde iki farklı kilise bulunuyor. Kiliselerden bir tanesi tahrif edilmiş olsa da diğer kilise ziyaretçileri için aktif olarak hizmet vermeye devam ediyor. 2000 yılından beri Dünya Kültür Mirası Adayları listesinde yer alan Alahan Manastırı Türkiye listesinde ise 12. sırada bulunuyor.
Devamını Oku
Aynalıgöl (Gilindire Mağarası)
Ayna gibi yansıması sebebiyle Aynalı Göl adını alan Gilindire Mağarası, muhteşem bir doğa harikasıdır. Buzul çağına kadar dayanan çok köklü bir geçmişe sahip olan göl, denizden 46 metre kadar yükseklikte bulunuyor. %80 oranında neme sahip olması sebebiyle de dikkat çeken ve bu sebeple şifalı olduğu düşünülen aynalı göre, yerli ve yabancı turistler tarafından Mersin’in en dikkat çekici yerlerinden biri olarak ele alınıyor. Girişinin bir falezin ucunda olması dikkat çekmesini sağlayan bir diğer özelliği. Nem oranı sebebiyle çeşitli hastalıklara dair şifa kaynağı olduğu bilinen Aynalıgöl (Gilindire Mağarası), sağlık turizmi açısından önemli bir rol oynuyor.
Devamını Oku
Astım Mağarası
Cennet Cehennem Çukurlarının yanında yer alan astım mağarası, Cennet Çukuruna yaklaşık olarak 300 metre uzaklıkta bulunuyor. Mağara etrafında bulunan ağaçlara insanların bağladıkları bez parçaları dikkat çekiyor. Dilek dilemek amacıyla bağlanan bez parçaları, manevi olarak da kıymetli bir yer haline gelmesini sağlıyor. Etkileyici bir yapı olan Astım Mağarası Mersin’de mutlaka görülmesi gereken doğal güzelliklerin arasında yer alıyor. Hem yaz hem de kış aylarında ziyaret edilen mağara, yaz döneminde 10:00 ile 17:00, kış döneminde ise 08:00 ile 16:45 saatleri arasında hizmet veriyor. 15 metre civarında bulunan derinliğe 78 basamaklı bir spiral şeklinde olan demir merdivenle iniliyor. Hem yaz hem de kış aylarında ortalama 15° sıcaklığa sahip olması ise dört mevsim boyunca ziyaret edilmesini sağlıyor.
Devamını Oku
Kızkalesi
Korykos adı ile de anılan Kızkalesi, Mersin’de yer alan en önemli turizm merkezlerinden biridir. Herodotos’a göre yerleşim yerinin Korykos adında Kıbrıslı bir prens tarafından kurulduğu dile getiriliyor. Tarihsel süreç içerisinde Selçuklular, Ermeniler, Fransızlar, Selevkoslar, Romanlar, Karamanlar ve Osmanlılar gibi birçok farklı egemenliğin hakimiyeti altına giren köy, M.Ö. 400 lere kadar uzanan köklü bir geçmişe sahip. Kalenin yapımının iste 1199 yılında yaptırıldığı düşünülüyor. I. Leon tarafından yaptırıldığı düşünülen Kız Kalesi, Roma döneminde korsanların kullandığı bir barınak olma özelliğine de sahip. Kendine ait farklı mimarisi ile dikkat çeken ve turistler tarafından yoğun ilgi gören kale, hem yerli hem de yabancı turistler tarafından özellikle yaz aylarında adeta akına uğruyor.
Devamını Oku
Tarsus Şelalesi
Çukurova Deltasının ırmakları arasında yer alan Berdan Irmağı, Toroslar’da başlıyor. Mersin’in doğusunda 5 metre yüksekten dökülerek inanılmaz bir manzara sunuyor. Sunduğu bu manzaraya Tarsus Şelalesi adı da verilir. Roma dönemine dayanan çok köklü bir geçmişe sahip olan Şelale, Roma döneminde mezarlık olarak kullanıldığı bilinmesi sebebiyle de dikkat çekiyor. Zaman içerisinde nehir genişler, mezarlar tahrip olur. Toroslarda kış ve bahar aylarında eriyen kârlar Tarsus Şelalesinin bu dönemlerde en yoğun debisine ulaşmasını sağlıyor. Günümüzde Tarsus Şelalesi ve çevresi özellikle yaz aylarında mesire yeri olarak ilgi görüyor. Gün batımında unutulmayacak bir manzara sunan Tarsus Şelalesi; restoran, çay bahçesine köprülere de ev sahipliği yapıyor.
Devamını Oku